KÜLTÜREL MİRASIN BİLİNMEYEN YÜZÜ
Bir kahveciye gidip Türk kahvesinden içtiniz mi? Ya da hayatınızda bir kere halıcıya gidip “Türk” kilimi aldınız mı? Cevabınız evet ise sizin için iyi ama ya cevabınız “hayır”sa? Kültür bir toplumun koruması ve sürdürmesi gereken bir mirastır. Kültürünü kaybetmiş bir toplum yavaş yavaş çöker ve geriye sadece anılar kalır. Kültür ayrıca bir insana ahlaki açıdan birçok eğitim verir aslında. Nasıl mı? Karagöz ve Hacivat’ı düşünün ya da Keloğlan’ı. Hepsinin sonunda bir ahlak dersi verilir. Çocuklar küçükken bu tür şeyleri izler onlardan pek çok bilgi öğrenirler. Kültürün bir güzel yanı ise el becerilerini sınamasıdır. Kalaycılık, kuklacılık, cam sanatı gibi kültürel unsurlar özellikle çocukların ince motor becerilerini geliştirir. Zaten ne demişler “Ağaç yaş iken eğilir.” Siz de bunları denediğiniz zaman bana hak vereceksiniz. Şimdi biraz da yemeklerimizden konuşalım. Etler, dolmalar, börekler… Ağzınızın suyunun aktığını tahmin ediyorum. İşte her ne kadar el sanatları önemliyse yemekler de önemli. Türk mutfağı dünyadaki sayılı mutfaklardan. Çokça yemeğimiz var ve hepsi birbirinden lezzetli. Kültürel miras unsurlarından biri ise halk danslarımızdır. Zeybek, horon aklınıza ne gelirse… Dans aslında gökyüzündeki martılar gibidir. Cıvıl cıvıl ve neşeli… Sonuç olarak toplumumuzun kültürü çok çeşitli ve muazzam. Hadi, siz de bugün bir kültürel unsurumuzu araştırın ve Türkiye’nin kültürünün bilinmeyen pek çok yüzünü keşfedin.
OSMAN TARDU BAKAR
ODTÜ GV ANKARA ORTAOKULU
7/İ SINIFI ÖĞRENCİSİ
