CANIM HAYAL DÜNYAM
Huzurlu bir öğleden sonraydı ve yağmur dinmişti. Artık istediğim kadar hayal kurabilirdim! Oyuncakçının önüne geçip hayal kurmaya tam başlayacaktım ki bir çocuk beni parmağıyla gösterip gülmeye başladı ve “Baba, şu çocuğa bir bak, hiç oyuncağı yok!” dedi. Adı Deniz’di. Babasının elinde onlarca, hatta belki de yüzlerce oyuncak vardı ama ben hiç üzülmedim çünkü hayalimde milyonlarca oyuncağım vardı benim. Ona hemen “Ama benim milyonlarca oyuncağım var!” dedim. O da “Peki, ben neden göremiyorum?” dedi. “Çünkü hepsi hayalimde.” dediğim zaman yine kahkahalara boğuldu. Sanki bir tas mamayı yiyip bitiren ve üstüne bir de yaş mama isteyen bir kedi gibi arsızdı. Ben bunları düşünürken gözüm gökyüzünden bana gülümseyen bulutlara takılmıştı. Deniz “Nereye bakıyorsun?” dedi ama cevap vermedim. Neşemi hiç bozmadan oyuncakçıya girdim ve babama “Baba, bana şuradaki ayıcığı verebilir misin?” dedim. Deniz, “O adam, yani buranın sahibi… Senin baban mı?” dedi bana, “Evet evet ama bu benim hayatımı değiştirmiyor. Sonuçta hayal dünyamda istediğim her şeyi yapabilirim. Buradaki oyuncaklara sahip olmama gerek yok ki! Bazen sadece hayal dünyan sana yeter.” deyip arkama bile bakmadan sokağa, hayallerime koştum.
İREM EKMEKÇİ
ODTÜ GV ANKARA OKULLARI
5/L SINIFI ÖĞRENCİSİ