Futbol Dünya Kupası FIFA’nın her 4 yılda bir düzenlediği bir futbol turnuvasıdır. 1930’dan beri düzenlenen bu turnuvaya yön veren bir sürü olay olmuştur. İlk Dünya Kupası’na ulaşım zorlukları yüzünden katılmak isteyen her takımı alınmış ve sadece 13 takım katılabilmişti. Ev sahipliği 1924 ve 1928 Olimpiyat futbol şampiyonlukları sayesinde Uruguay’a verilmişti. Bana kalırsa katılabilmek için her ülkeye eşit fırsat verilmesi gerekiyordu ki 1. Dünya Savaşı sonrasında (üstünden baya geçmişti aslında) toparlanan ülkelerin kazanmak için bir iddiası olsun. Nitekim Dünya Kupası çok kısa sürdü ve Montevideo’daki final maçını Arjantin’i 4-2 yenen Uruguay kazandı. Uruguay zaten kazanmak için en büyük favoriydi zira ulaşım, devletin desteğini alan takımlar için ne kadar zorsa, çok da zengin olmayan taraftarlar için daha da zordu. O sebeple Uruguay taraftar desteği olan tek takımdı. 1939 patlak veren 2. Dünya Savaşı yüzünden 1942 ve 1946’da oynanması planlanan turnuvalar oynanamadı. Zaten savaşların devam ettiği o yıllarda halk savaştayken aristokratların sporu olan futbolun devam etmesi uygun olmazdı. İnsanlar 1950 yılında Brezilya’da düzenlenen Dünya Kupası’nı ev sahibi ülkenin kazanacağına o kadar emin gözle bakılıyordu ki birincilik madalyalarının üstüne çoktan Brezilya oyuncularının isimleri yazılmıştı. Lakin sanılanın aksine turnuvayı Uruguay kazandı ve maçtan sonra 3 kişi kalp krizi geçirirken 1 kişi intihar etti ve Brezilya’da 1 hafta yas tutuldu. Bana göre Brezilya’da yapılan ön hazırlık çok fazlaydı ve kendilerine olan güvenleri fazla yüksekti. Nitekim finali kaybettikten sonra sonuçları ağır oldu ama bunu ziyadesiyle hak ettiklerini düşünüyorum. 1958’de İsveç’te düzenlenen Dünya Kupası’nın final maçında İsveç ile Brezilya karşılaşmıştır. Zamanın İsveç cumhurbaşkanı tüm Brezilya oyuncularına başarılar dilerken sadece Pélé’ye başarılar dilememiştir. Bunun sebebi ise onun yaşıdır. Pélé ise maç sırasında 2 gol atarak cumhurbaşkanını bunu yaptığına pişman etmiştir. 1966’da Batı Almanya ve İngiltere arasındaki finalin kazananı 4-2’lik bir skorla İngiltere olurken atılan 3. gol tartışmalara sebebiyet vermiştir zira top üst direkten girmiştir ve pozisyonun gol olup olmadığı tamamen hakemin inisiyatifine bırakılmıştır. Hakem de golü vermiştir. Bence de o pozisyonda top çizgiyi geçmişti ve hakem doğru kararı verip İngiltere’nin tarihindeki ilk ve tek Dünya Kupası’nı kazanmasını sağlamıştır. 1970 Dünya Kupası eski kupanın kullanılacağı son turnuva olacaktı ve kupa 4 şampiyonluğa ulaşan ilk ülkeye verilecekti. Bakın şu tesadüfe ki final maçı ikisinin de üçer şampiyonluğu bulunan Brezilya ve İtalya arasındaydı. Sonuç olarak kupa İtalya’yı 4-1 gibi rahat bir skorla geçen Brezilya’nın oldu lakin turnuvadan kısa süre sonra eski kupa çalındı ve bir daha bulunamadı. Kupa saf altından yapıldığı için eritildiğine dair birçok söylenti bulunmaktadır ama bu söylentilerin doğruluğu asla kanıtlanamamıştır. 1994’te ABD’de düzenlenen turnuvaya damgasını vuran olay, Pablo Escobar’ın (isme bak) kendi kalesine gol atıp çok da umursamadığını belirten bir demeç vermesinin ardından ülkesinde (Kolombiya) 12 kez vurulup öldürülmesi oldu. Futbol evrensel bir oyun ve bana kalırsa mafya gibi işlere alet edilmemelidir. 2002’de Japonya ve Güney Kore’nin ortak olarak düzenlediği turnuvada bu turnuvaya 2. kez katılan Türkiye oynadığı futbolla herkesin ağzını açık bıraktı ve dünya 3.’sü oldu. Zaten 2002-2008 arası futbol açısından Türkiye’de benim tabirimle “Altın Dönem”di. 2014’te Brezilya’da düzenlenen turnuva sırasında herkesi ters köşeye yatıran olay açık favori ve ev sahibi olan Brezilya’nın yarı final maçında Panzerler’e 7-1 mağlup olması oldu. Maça çeyrek final maçında kaburgası eğrilen Neymar Jr’dan yoksun çıkan Brezilya daha sonra 3.’lük maçında da Hollanda’ya 3-0 mağlup olup turnuvayı 4. sırada bitirmiştir.
Sporun Zihinsel Sağlık Üzerindeki Etkileri Spor ve fiziksel aktivite, sadece fiziksel sağlığımızı değil, aynı zamanda zihinsel sağlığımızı da olumlu...
Bu yazı Türkiye Olimpiyat Komitesi Web Sayfasından Alıntır. Sporcularımızın Yaz Olimpiyatları Öyküsü Modern Olimpiyat Oyunları’nın kurucusu Fransız Pierre...
Beslenme, spor performansı üzerinde kritik bir etkiye sahip olan önemli bir faktördür. Sporcuların fiziksel ve zihinsel performanslarını artırmak için...
Oryantiring Nedir Nasıl Oynanır? Oryantiring’de sporcular harita kullanarak haritalarındaki hedefleri sırasıyla bulmaya çalışırlar. Kontrol noktalarında (hedeflerde) turuncu-beyaz...