Şehir bir basit hücredir benim için. Orada yaşayan insanlar da hücredeki bakteriler. Gözleri her yerde bu bakterilerin, bir oraya bir buraya koşturuyorlar, sanki kimse birbi- rinden haberdar değil. Herkes kendi yolunda ve görebildikleri tek şey bu yol. Hayat çiz- gisini sollamışlar sanki. Bir şehirde bağımlı olmayan, doğaya zarar vermeyen masum bir insan görmek, piyango kazanmak gibidir. Güneşi görmek çok ama çok zordur şehirde fakat şanslıysanız milyonlarca binadan yaşamaya çalışan o umut ışığını görürsünüz. Şehir o kadar kuvvetlidir ki “Vahşi Şeyler” kitabındaki yaşlı kadın gibi geçmişi hatırlayıp şehri çürütmek isteyen ve sevmeyen insanlara karşı her zaman bir yanıtı vardır şehrin. Belki eskiden şehrin ağır basan kütlesinin olmadığı zamanlarda mahalle arka- daşını görürsün veya mutlu bir köpek… Tam yüzünde bir gülücük belirirken ikisinin de önünden dev gibi bir otobüs geçme hatta ondan sonra onları kaybetme olasılığı çok fazladır şehirde. O zaman, cennete hoş geldiniz!
Tuna HÜSEYİNOĞLU 8L